kWA1D.
Sulu boya Sulu boya çalışmasının ismi su ile boyanın karışımından gelmiştir. Bu boyaların kendine ait yapma özelliği bulunmaktadır. Sulu boyanın şeffaf özelliği vardır. Bunun için boya sürüldükten sonra yapılan kalem çalışması altta görülmektedir. Bu yüzden altta yapılan kalem çalışması kesinlikle çok bastırılmadan yapılması gerekmektedir. Sulu boya hayal gücü kullanarak da yapılsa da renklerin yan yana geçişlerin de oldukça güzel ahenkler vermektedir. Boya istenildiği kadar sulanabilme özelliğini taşır. Fakat çok su ile karıştırmak rengi açar ve soluk görünmesine neden olabilir. Bunun için suyu tutabildiğiniz derecede az tutmalısınız. Sulu boyanın teknik özelliklerinden en önemlisi ise renklerin ilk sürüldüğünde koyu olmasıyla birlikte açığa doğru gitmesidir. Aynı zaman da kâğıdın beyaz olması sulu boyanın renklerinin daha net ve güzel görünmesini sağlar. Bu boyanın en güzel yönü ise yapılan resim de beyaz boya kullanımı olmamasıdır. Beyaz boya yerine kâğıdın beyazlığı kullanılırsa daha canlı görünüm gerçekleşir. Sulu Boyanın Özellikleri; Sulu boyaların iki çeşitti mevcuttur. Birisi yaş birisi de boyaların kuru çeşittinin en büyük özelliği ise her renk için ayrı kutu sulu boyalar ise tüpler için de boya alırken dikkat edilmesi gereken en büyük özellik ise çabuk eriyeni almaktır. Bu sulu boyanın kalitesini belli boya diğer resimlere göre daha çabuk bir çalışma çıkartıla bilinir. Sulu boya yapmak için öncelikle beyaz kâğıt üzerine ana hatlar çizilmelidir. Bu çizimler daha önce de belirttiğimiz gibi hafif şekil de yapılmalıdır. Daha sonra sulu boya çalışması yapılmak için çizim yapılan kâğıt musluk altın da ıslatılır ve hayal gücü ile doğru fırçalar yardımı ile resim yapılmaya başlanabilir. Ayrıca Kontrol Et Çizgi Tek başına yüzey ve hacim etkisi göstermeyen, bulunduğu yere göre ince uzun ve belli yollar izleyen görsel tasarım elemanıdır.
SULU BOYA Sulu boya, su ile inceltilebilen, seyreltilen bir boya türü olduğundan dolayı suluboya olarak adlandırılmaktadır. Sulu boya resimler için uygulamada kendine özgü teknikleri olan bir çalışmayı zorunlu kılar. Sulu boya şeffaf ve saydam bir yüzeye sahiptir. Sulu boya uygulamalarında çizilen resimler olabildiğince hafif bir şekilde çizilmelidir. Çünkü suluboyalar saydam olduğundan ötürü alttaki kurşun kalem izleri belli olabilmektedir. Resimde uygulanacak olan boyalar da bir geçişkenlik seyretmesi açısından önem taşımaktadır. Boyaların geçişkenliği için boyaların birbiriyle bütünleşmesi gerekir. Suluboya renkler resim yapılırken belirli bir oranda sulandırılmalıdır. Sulandırılmadığında resim üzerinde koyuluk ve açıklık alanları estetik bir görünüm sergilemeyecektir. Kimi zaman suluboya renkleri kullanılmaz. Özellikle beyaz rengi kullanımı düşüktür. Beyaz suluboya rengini kullanmak yerine resim kağıdının beyaz kısmından faydalanılır. Suluboya Malzemeleri Nelerdir? Suluboya düşünüldüğünde öne çıkan suluboya malzemeleri şunlardır Sulu Boya Suluboyalar genel olarak yaş ve kuru olarak iki çeşittir. Genel olarak kuru tablet biçiminde ve su ile inceltilerek kullanılır. 12’li suluboya, 24’lü suluboyalar ayrı ayrı kalıplar halinde renklere ayrılmıştır. Kuru ve tabletler halinde satılan suluboya dışında; metal hazneler içinde bulunan yaş sulu boyalar da kullanım için ideal sulu boyalardır. Kuru sulu boyalar satın alınırken dikkatle seçilmelidir. Çünkü kuru tablet boyalarda çatlama, renk vermeme ve sulandırılamama durumları çok fazla yaşanmaktadır. Özetle, sulu boyalarda kaliteli-kalitesiz ayrımı çok güçlüdür. Bu noktada özellikle de iyi bir resim çalışması için kaliteli sulu boya çeşitleri tercih edilmelidir. Resim Kağıdı ve Defteri Sulu boya kağıdı ve suluboya defteri resim yapmada oldukça önemlidir. Sulu boya ile resim yapılma sürecinde kullanılacak kağıt ve defterin kalın, sert ve pürüzlü olması tercih edilmelidir. Sulu boyalar su ile inceltildiği için resim kağıdı ince ise çok çabuk tariş olur, yırtılır veya kabarır. Pürüzlü kağıtlarda ise suluboya yüzeye çok daha kolay tutunur ve alta geçmez. Böylelikle hem estetik bir görünüm sergiler hem de canlı bir resim çalışması olur. Resim Altlığı Sulu boya resim çalışmasında resim yapılmadan önce kağıt bir altlık aracılığı ile sabitlenir. Altığın resim kağıdı veya resim defterinden büyük olması önemlidir. Sert ve pürüzsüz bir yapıya sahip olması önemlidir. Resim altlığı plastik bir plaka, mdf bir tahta ya da suntadan oluşabilir. Resim Fırçası Resim fırçaları çok çeşitlidir. Geniş yelpaze biçiminde olan fırçalardan; dar ve kesik fırçalara kadar birçok türü suluboya resim çalışmalarında kullanılır. Ancak suluboya resimlerde samur kılı ince ve uzun fırçalar tercih edilmelidir. Sulu boya fırçası olarak samur kılından yapılan fırçalar ıslandığında kullanıma daha elverişli bir hal almaktadır. Islanan samur kılı sulu boya fırçası resimde daha kıvrak manevralar yapmanıza izin verir. Resim fırçaları 1 ile 24 arasında numaralandırılır. Fakat sulu boya fırçası olarak kullanılan fırçalar 1-8 arasında numaralandırılmaktadır. Sulu boya fırça seti kullanılarak kalın uçlu ile ince uçlu birçok suluboya fırçasına sahip olmak mümkündür. Boyama işlemi sonlandığında sulu boya fırçalar güzelce yıkanır ve kurulanır. Bir sonraki kullanım için korunaklı bir yerde muhafaza edilir. Su Kabı Kuru sulu boyalar kullanılırken sürekli olarak su ile inceltilmelidir. Bu nedenle bir su kabına ihtiyaç duyulur. Böylelikle hem resimde kullanılan renkler canlı kalır hem de boyanın kullanım ömrü artar. Toplamda iki su kabına ihtiyaç vardır. Bunlardan biri ile fırçayı yıkamak diğeri ile de boyayı sulandırmak için kullanılmaktadır. Su kabı olarak plastik veya cam kaplar tercih edilebilir. Suluboya Çalışmaları Nasıldır? Sulu boya çalışmaları suluboya tekniklerine uygun bir şekilde sulu boya resimlerinin yapılmasıdır. Suluboya tekniklerini ve çizimlerin nasıl olması gerektiğini tek tek ele alacağız. Resim çizerken kalem hafif dokunuşlarla kağıda yansıtılmalı ve bastırılmamalıdır. Ayrıca zor durumda kalmadıkça da silgi kullanılmamalıdır. Kalemin fazla bastırılmamasının sebebi suluboyanın şeffaf olmasıdır. Silgi kullanılmamasının esas sebebi ise suluboyanın nüfuz ettiği bölgede resim kağıdının tariş olmamasıdır. Çizim gerçekleştikten sonra resim kağıdı tamamen ıstatılmalıdır. Resim kağıdının ıslatılmasının sebebi ise suluboyaya uygun bir çalışmanın yapılmasıdır. Böylelikle suluboya ile kağıt bütünleşir ve ortaya eşsiz bir resim çıkar. Ancak resim kağıdı ıslatılır ıslatılmaz hemen boyama işlemi gerçekleşmemelidir. Kağıdın nemli olması suluboyanın uygulanması için yeterlidir. Kuru sulu boya kullanıyorsanız bir su kabına; tüp sulu boya kullanıyorsanız da mutlaka bir sulu boya paletine ihtiyacınız vardır. Kuru sulu boya kullanımına karar verdiyseniz mutlaka kuru sulu boyaların üzerinde ılık su serpiniz ve nemli olmalarını sağlayınız. Sulu boyaların renk tonu farklılık göstermektedir. Bu nedenle suluboyayı uygulamadan önce ek bir kağıt üzerinde renklerin nasıl durduğu denenmelidir. İnce ayrıntı gerektiren kısımlar boyamada sona bırakılır. Geniş alanların boyanması ilk başta tercih edilir. Suluboya Markaları Nelerdir? Sulu boya markaları zengin bir yelpazeye sahiptir. Kalite, fiyat, kullanışlılığı ve boyutu farklılık gösteren birçok sulu boya markası mevcuttur. En fazla talep gören suluboya ST. Petersburg suluboya, Faber Castell suluboya, Van Gogh suluboya ve Pebeo suluboyadır. Öte yandan sıklıkla kullanılan en iyi suluboya markası ise Tintoretto suluboya, Old Holland suluboya, Daniel Smith suluboya ve Daler Rowney suluboyadır. Özetle, suluboya markaları çok çeşitlidir. Hemen hemen her bütçeye uygun farklı kalitelerde suluboyalar kullanılmaktadır. Sulu boya Fiyatları Nasıldır? Sulu boya fiyatları birçok faktöre bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle de sulu boyaların kalite, boyut, marka ve çeşitleri fiyatı doğrudan etkilemektedir. Suluboya seti fiyatları klasik tek tip sulu boyalara göre daha pahalı olmaktadır. 12’li sulu boya fiyatı ile 24’lü sulu boya fiyatı da birbirinden farklıdır. Dolayısıyla sulu boyanın ebatı da fiyatı değiştirmektedir. Öte yandan profesyonel suluboya fiyatları da ressam ve alanı resim olan herkes için kullanıma uygundur. Profesyonel suluboya fiyatları da suluboya ve setlerinden farklılık göstermektedir.
Sulu boya çalışmaları tarzları resimleri resim alanında makul bir çalışma yolu ortaya koymak için geçen yüz yılın sonlarından beri uğraşanlar olmuştur. Tek renk sulu boya çalışması. Sulu boya çalışmaları yapılırken dikkat edilecek noktalar. 1 öğrencilerin yaptığı resim için seçtiği rengi kontrol edin. Guaj boyalar kullanım biçimine göre sulu boya ile benzer özellikler taşıyan bir boya türüdür. Sulu boya tekniği içerik renkli resim uygulamalarından sulu boya tekniğini içermektedir. 2 sadece bir renk kullanacaklarını hatırlatın. Verilen bilgiler dahilinde sulu boya tekniğine uygun uygulama ortaya koyabilme psiko motor estetik 3 tarihten sulu boya tekniğine örnekler verebilme. 1994 yılında kurulan tek boya inşaat sektörü için boyalar üretmektedir. Bu uğraşmalar yağlıboya resim üzerinde önemli etkilerde bulunduğu gibi suluboya üzerinde de tesirini gös termekten uzak kalmamıştır. Su ile seyreltilebilir guaj boyalar çok farklı renk alaşımları ile estetik guaj boya resim çalışması yapmanıza imkan tanır. Sulu boyanın tanımında kullanılan boyaların sulandırıldığını açıldığını söylemek pek yeterli değildir çünkü sulandırma işlemi başka teknikler için de geçerlidir. Yenilenmenin ve gelişimin gerekliliğine inanan tek boya ürün çeşitliliği üretim kapasitesi bayi ağı müşteri memnuniyeti gibi konularda sürekli kendini geliştirmeyi benimsedi. How to make watercolor duration. Sulu boya tek ağaç çalışması yaşar karakuzu. Resimde tek renkli ve çok renkli olmak üzere iki türlü çalışma yolu vardır. 1 kolay yoldan sulu boya çalışması nasıl yapılır. Bağbozumu sulu boya çalışması bağbozumu sulu boya çalışması tablosunu kanvas tablo olarak satın alabilir ve duvarlarınızı süsleyebilirsiniz. Kalem açacak suluboya su kabı peçete fırça gazete veya pastel boya uyarılar. Sulu boya su ile boya pigmentlerinin açılmasından oluşan ve genellikle beyaz dokulu kalın gramajlı kağıt üstüne yapılan bir resim türüdür. 2 ders saati hedefler. Sulu boya çalışmaları tarzları sulu boya tekniği boyama teknikleri. Th023311 kanvas tablosu toplam 2212 5 0 puan almıştır. çocuklara olabildiğince bol renk çeşitliliği sunulmalıdır. 1 sulu boya tekniğinin tanımını yapabilme bilişsel estetik 2. Etkillik yapılacak masalar kolay temizlenebilen malzemeden olmalı eğer bu mümkün değilse masaların üzerine muşamba ya da naylon örtü serilmelidir.
Sulu boya, su ile boya pigmentlerinin açılmasından oluşan ve genellikle beyaz, dokulu, kalın gramajlı kağıt üstüne yapılan bir resim türüdür. Sulu boyanın tanımında kullanılan boyaların sulandırıldığını, açıldığını söylemek pek yeterli değildir, çünkü sulandırma işlemi başka teknikler için de geçerlidir. Sulu boya resmin asıl özelliği, görünüm bakımından hafifliği, renklerin saydamlığıdır; bu nitelikler resmin yapılma yöntemlerinden kaynaklanır. Kromatik, yani renksel değerlerin derecelendirilmesi, boyanın az ya da çok sulandırılması ya da boyaların üst üste sürülmesiyle elde edilir. Kullanılan boyalar arasında beyaz yoktur; çünkü bu renk genellikle resmin üstüne yapıldığı kağıt ya da kartonun üstünde zaten vardır. Bununla birlikte, sanatçılar giderek guvaşlı sulu boyaya yönelmektedirler. Bu tür çalışmada da beyazlar guvaşla belirginleştirilir; böyle bir girişim de sulu boyanın özünde var olan akışkanlık niteliğine zarar verir. Malik Aksel, Enteriyör, 1951 Sulu boya virtüözü diye anılan Aksel’in sulu boya eserleri yağlı boya eserlerine göre daha fazladır. Malik Aksel, sulu boyada insanın duygusunu ve ifadesini daha iyi, daha kolay verebildiğini dile getirir. Fransa’nın Ardeche bölgesindeki mağara duvarlarında bulunan hayvan motiflerinin, pigmentlerin bitkisel kökenli Arap zamkıyla ezildikten sonra suyla karıştırılmasından elde edilen sulu boyayla yapıldığı anlaşılmıştır. Eski Mısır resminde de, ilk sulu boya uygulamalarına rastlanır. Eski Mısır’da “Ölüler Kitabı” resimleri ve Orta Çağ’da din kitaplarının minyatürleri sulu boya ile gerçekleşmiştir. Ölüler Kitabı, Eski Mısır’da XXI. hanedan döneminden sonra derlenmiş olan ve asıl adı “Güne Çıkış” olan kitabın metinleri, bir ölçüde piramitler ve lahitler üzerinde yer alan metinlerden türetilmiştir. Ölümden sonra ruhun yolculuğunu anlatan metinlerin yanı sıra, yüksek sanat değeri içeren sulu boya tekniği ile yapılmış resimler, Mısır dininin en karmaşık yönlerine ışık tutar. Orta Çağ’da din kitaplarının resimlerinde de sulu boya kullanılmaktaydı; resimler minyatür tarzında yapılırdı ki, bu resim türüne Osmanlı’da nakış veya tasvir denirdi. Hoca Ali Rıza, Sahil Kahvesi Türk resim sanatında Üsküdarlı Hoca Ali Rıza adıyla tanınan, Asker Ressamlar kuşağının en etkili ve sevilen temsilcilerinden biridir. Ülkemizde peyzaj/manzara geleneğinin oluşmasında önemli hizmetleri bulunan sanatçı, kendi ekolünü oluşturmuş ressamlarımızdandır. Celal Esad Arseven, Peyzaj Suluboya resimleri ile dikkati çeken Celal Esad Arseven, Hoca Ali Rıza ve Fausto Zonaro’dan suluboya öğrenmiştir. Sanatçılar doğayı veya kurgularını görsel bir dile çevirmek, geçici anı yakalamak konusunda en elverişli malzemeleri sunduğundan sulu boyayı eskiz, taslak, not niteliğinde kullanırlar. O yıllarda, sulu boya ağırlıklı olarak teknik amaçlarla kullanılır. Örneğin, etütler, projeler, halı ya da vitray kartonları, süslemecilerin örnek defterleri, XVIII. yüzyıldaki mimar ve arkeologların gezi albümlerindeki krokilerle birlikte manzaracılığın temelini oluşturan topoğrafya notları. XVIII. yüzyıl sonlarından başlayarak özellikle İngilizlerin oldukça yetkinleştikleri manzara sanatı sayesinde sulu boya gerçek anlamda gelişir. İngiliz ressamlar, doğanın, gökyüzünün, suyun ve bulutların ışık ve renk titreşimlerini verebilme de sulu boyayla çalışmayı en iyi yöntem olarak kabul ederler. Sulu boya, diğer türlerle aynı seviyeye ancak XIX. yüzyılda gelebilir. Asker Ressamlar kuşağında yer alan Üsküdarlı Cevat’ın Göktengiz sulu boya çalışması, Kızıltoprak, 1920 Sulu boyada yağlı boyanın kalınlığı, örtücü niteliği yoktur, saydamdır. Üzerinde gerçekleştiği kağıdın dokusuna saygılıdır; var olan renktir, yok olansa su. Saydamlık, şeffaflık, şiirsellik esastır sulu boyada. Bu tekniğin telafisi, geri dönüşü yoktur. Malzemeyi tanımak, hızlı hareket etmek, pratik olmak gerekir. Sulu boya hata affetmez; malzemeler arasında en özel olandır. Tekniğe hakim olmadan sulu boyaya hakim olmak zordur. Işık Özışık Ömer Muz, Haliç, 1998 Türkiye’de sulu boyayı topoğrafik çizimler ve haritacılık amaçlı ilk yaygınlaştıranlar asker kökenli ressamlarımız olmuştur. Malik Aksel, Refik Epikman, Celal Esad Arseven, Hoca Ali Rıza, Melek Celal, Üsküdarlı Cevat, Sabri Berkel, Diyarbakırlı Tahsin, Zeki Faik İzer, Saim Özeren, Fikret Mualla, Turgut Zaim, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Cafer Bater, Nüzhet İslimyeli, günümüzde ise Işıl Özışık, Ayhan Türker, Burhan Özer, Ömer Muz, Mustafa Plevneli ülkemizin usta sulu boyacılarıdır. Albert Dürer, Wire Drawing Mill Near Nuremberg, 1489 Dürer’in bu resmi, en eski sulu boyaları arasındadır. Bakır tel üreten bir atölyeyi tasvir ettiği resminde, yükseltilmiş bir açıdan bakışlarımız Nürnberg şehrindeki Pegnitz Nehri kıyısında yer alan çayırlardaki büyük ve küçük değirmenlere yönelir. Arka planda dağların eteklerinde yer alan köyler görülür. Dürer’in uzak evler gibi bazı detaylardaki özeni dikkat çekici, renklendirmesi, ön plandaki kahverengi tonları, orta zeminde yeşillikler ve uzaktaki mavimsi dağlarla, Hollanda manzaralarını andırır. Resmin ayrıntılı bileşimi geç Orta Çağ atölye geleneğine uygun olsa da, oldukça inceltilmiş sulu boya ile üretilen ince sırlar, daha sonraki sulu boyaların daha serbest fırça darbelerini müjdeler. Bu bakımdan resim, Dürer’in sulu boya resim tekniğini geliştirmesinde bir kilometre taşı olarak nitelendirilebilir. Paul Klee, Hammamet with its Mosque, 1914 Yeni bir duyarlılık yaratma yolunda, değişik teknikleri deneyen Klee, yağlı boyayı da sulu boya gibi kullanmıştır. Klee’nin, Münih’te 1898’de başlayıp üç yıl devam eden sanatsal eğitimi, Tunus’u ziyaret ettiği 1914 yılına dek sürdüğü söylenebilir. Kuzey Afrika’nın ışığı onun içinde bir renk duygusu uyandırır ve orada şu ünlü ifadesini söyler “Renk ve ben biriz. Ben bir ressamım.” Paul Klee, 14 Nisan 1914’te Tunus’un kuzeybatısında Akdeniz’de küçük bir kasaba olan Hammamet’i ziyaret eder. Bu sulu boya çalışmasında, şehir duvarlarının dışından camisi ile Hammamet’te bir şehir manzarasını tasvir eder. Üst kısım iki kule ve bahçeyle çevrili camiyi göstermektedir. Alt alan, Robert Delaunay’ın saf renk yapma kontrastı örneğini izleyerek yarı saydam renk düzlemlerinden oluşur; kontrast, resmin tek konusu olur. Thomas Gainsborough, Wooded Landscape with a Waggon in the Shade, 1775 Bir portre ressamı olarak tanınan Thomas Gainsborough, İngiltere manzaralarını pitoresk tarzıyla betimler. Portreleri, doğduğu bölge olan Suffolk’tan manzaralar ve peyzajları en bilinen eserleridir. Eserlerinde genellikle nehir kenarında eski evler, inekler, devasa ve el değmemiş gibi görünen ağaçlar, zamanın ulaşım aracı olan at arabaları gibi objeler görürüz. Gainsborough ne sanat teorilerine, ne de akademik teorilere bağlı kalmadan çalışmıştır. Resimlerini hazırlarken çok çabuk eskiz yapıp bunları hemen hızla boyaması ve tekrar tekrar elden geçirmemesi ile bilinir. John Constable, Water Street, Hampstead, 1832 John Constable, kendi döneminde hiçbir öğretiye tam anlamıyla teslim olmamış; sanat için alışılmadık pratikler ve pek tanıdık olmayan terimlerle kendi sanatını tarif etmiş bir ressamdır. Constable üstüne düşünenler, onu çelişkili, doğa tutkunu ya da tutucu, ama yenilikçi bir ressam olarak değerlendirirler. Onun resmi, batının yansıtmaya dayalı ilerleyen sanatına yeni bakış açıları kazandıracak buluşların ipuçlarını taşır. Romantizm’in öncüleri arasında anılan Constable, akımın manzara kanadında eserler verirken, manzara resmine yaptığı katkıların yanı sıra, resim sanatında gerçekçilik ve empresyonizmin de önünü açan yenilikler getirmiştir. Joseph Mallord William Turner, The Lake of Zug, 1843 Joseph Mallord William Turner’in eserlerinde her şey ışığın emrindeydi. Sonsuzluğa uzanan denizleri, düşsel vadileri, ışık seli arasından sulu boya ve farklı malzemelerle resmetti. Avrupa sanatında Cezanne hariç hiçbir ressam, sulu boya resimde Turner ile karşılaştırılamaz. Turner için doğa gözlemleri, kendi resim dünyasını gerçekleştirmenin aracıdır sadece. Turner, doğadan aldığı izlenimi olabildiğince gerçekçi bir biçimde yansıtma telaşında değildir. Doğanın resimsel karşılığını arar; başka bir deyişle doğayı sanatın araçlarıyla taklit etmeye çalışır. Resimlerinin atmosferini motiflerinden çok, onları resmetme tarzı belirler. İsviçre Alpleri’ndeki uzun bir geziden dönen Turner’in bu büyük sulu boya çalışması orada yaptığı eskizlere dayanır. Bilim adamı Hugh Andrew Johnstone Munro tarafından yaptırılır, sonra yazar John Ruskin’e geçer. Resim, ışık ve atmosferik efektlerin başarılı bir şekilde oluşturulması ile Turner’in karakteristiği olarak nitelendirilir. Çizimde Turner, hem tartışmalı hem de beğenilen teknik yetenekler sergiler. Göl ve dağlarda, daha seyreltik boya ve yarı mat karışımı art arda renk uygulamaları halinde sergilerken, buğu ve yansımaları, kağıdın önceden boyanmış alanını kazıyarak pürüzsüz beyaz yüzeyini ortaya çıkararak aktarır. Resimde, Arth kasabasının arkasındaki Rossberg ve Mythen dağları arasında güneş doğarken, ön planda suya girmekte olan çıplak kızlar ve tekneye binen köylüler görülür. Paul Cézanne, Les Bois, Aix-en-Provence, 1890 Cézanne’ın “Doğayı küre, koni ve silindir biçimlerine göre işleyin” sözleri, figüratif ya da soyut sanat olsun, geometrik biçimlere yer veren bir sanatın önderliği şeklinde düşünülebilir. Bununla beraber sanatçı, kübizm sanat akımının temellerini atmıştır. Kübik formlara giden süreç, sanatçının farklı iç dünyasının yansıması şeklinde yorumlansa da, formları çabuk fırça tuşlarıyla boyayan, köşeli biçimlere dönüştüren bir yapı, resimlerinin temelini oluşturmaktadır. Cézanne’ın dağlarında zenginleşen, ormanlarında hareket ve canlılık kazanan bu espri, yer yer figürlerin üzerine taşınan renk lekelerine dönüşmüştür. Fırçanın hafif yan eğimiyle zikzaklı hızlı fırça vuruşları, kompozisyonlarının hemen hemen her yerinde kendini hissettirmektedir. Bu olgu, Cézanne’ın resimlerini çağdaşlarından ayırmaktadır. Sanatçının bakış açısı yer yer farklılıklar gösterse de natürmortları, peyzajlarındaki doğallık resimlerinin bütününde yer bulmaktadır. Rastgele hayalden peyzajlar yerine, görünen doğayı resimleyen Cézanne, figüratif resim geleneğinden asla vazgeçmemiştir. Peyzaj ve natürmortlarında serbestçe kullandığı köşeli fırça darbelerini, figüratif resimlerinde aynı özgürlükte kullandığı görülmemektedir. Cézanne sulu boyanın saydamlığından faydalanarak ton üstüne ton yöntemini, yani bir fırça darbesiyle kağıda aktarılmış bir rengin üzerine ikinci bir rengi atarak, ton elde etme yöntemini yaratarak, izleyiciye renklerde geçiş şölenini başarıyla yaşatmıştır. Richard Parkes Bonington, The Undercliff, 1828 Geliştirdiği yeni teknik ile 19. yüzyıl manzara resmini etkileyen Bonington, ilk resimlerinde işlek fırçası ve canlı renkleriyle İngiliz sulu boya geleneğini sürdürür. Sulu boya Bonington’ın berrak ve romantik yapıtlarıyla doruk noktasına ulaşır. İnce işçiliği, ışığın betimlenmesine verdiği önem, resimsel öğeleri konudan bağımsız alışı manzara resmine katkıları arasındadır. Bonington, 1824’ten sonra yağlı boyaya başlar. Bu eserlerinde yer yer Constable’nin, özellikle de Delacroix’un etkileri görülür. Tipik İngiliz romantiklerinden olan Bonington, hayranlık duyduğu yazar Sir Walter Scott’ın kitaplarından almış olduğu romantik öğeleri tuvallerine yansıtmaya çalışmıştır. Eugéne Delacroix, Cliffs near Dieppe, 1852-55 Delacroix, renk ve biçim kullanımı, konulara yaklaşım biçimiyle Romantizm’in güçlü bir temsilcisidir. Delacroix, Devrim Fransa’sında kurduğu klasik anlayışın karşısında, o dönemde özgürlük, sınır tanımama anlamına gelen Romantik anlayışla çalışmalarını üretmiştir. Arkadaşı olan İngiliz ressam Richard Parkes Bonington yoluyla İngiliz renkçiliği, özellikle de sulu boya resim anlayışıyla tanışmıştır. İngiliz Peyzaj ressamlarının çalışma tarzlarını keşfetmesi, sanatçının nesnelere bakışını önemli ölçüde etkilemiştir. Serbest bir fırça tekniğiyle farklı tonların yer aldığı resimlerine gittiği Afrika gezisi sırasında rengin önemini kavrayarak yeni teknik eklemeler yapmıştır. Daha önce hiç denenmemiş bir biçimde rengi, resmin yapısına ilişkin bir öğe olarak benimsemiştir. Kendinden sonra gelen Matisse, Cézanne, Renoir üzerinde önemli etkisi olan sanatçı, empresyonizmin gelişmesinde üslupsal bir etki yaratır. Oryantalizme olan ilgisi ise daha sonra gelen sembolist ressamları etkileyecektir. Salt manzara resmi yapmayan sanatçı, çok sayıda taş baskı eserler de yapmıştır. John Sell Cotman, Greta Bridge, 1805 Norwich Ressamlar Okulu üyesi, İngiliz manzara ve sulu boya ressamı John Sell Cotman, doğayı sade, soğuk renklerle, ayrıntılardan uzaklaşarak tuvaline aktardı. 1800-1806 yılları arasında Kraliyet Akademisi’nde sulu boya eserleri sergilenir. Zamanın en iyi İngiliz manzara ressamları arasında sayılır. En tanınmış eseri olan Greta Bridge, Yorkshire Greta’da yaşarken ürettiği çalışmalarından. Eserini ışık ve gölgeden, doğrusal tasarımdan kaçınarak neredeyse tamamen geniş renk düzlemlerden oluşturmuş. Cotman’ın son yıllarında tarzı tamamen değişir ve zengin bir koyu renk efekti elde etmek için sulu boyayı farklı malzemelerle karıştırır. Winslow Homer, Fishing Boats, Key West, 1903 Dönemin akımlarından etkilenmeyen ABD’li ressam Winslow Homer, 1870’li yıllarda, New York’un kırsal kesimine, küçük kasabalara yaptığı ziyaretlerden sonra sulu boya çalışmalarına başlar. İngiltere kıyılarında, Tynemouth yakınlarına yaptığı ikinci bir gezi ile Homer Cullercoats adlı balıkçıların Kuzey Denizi’ndeki sade yaşamlarını izler; suluboya resimlerini yapar. Bu dönemi üslubunda bir dönüş noktası yaratır. Bundan sonra daha serbest, daha kuvvetli fırçasıyla, insanın doğa karşısında verdiği savaşın düşünceli uygulamaları yansır tuvaline. Yaşantısının geri kalan kısmını Prouts Neck’te Maine kıyısında geçirmek üzere inzivaya çekilir; orada en büyük yağlı boyalarından pek çoğunu yapar. Homer’in ustaca yaptığı bu sulu boya çalışması, izleyene yelkeni hareket ettiren rüzgarı, birbiriyle konuşan figürleri hissettirir adeta. Gölgeler ve ışığın suya yansıması, dikkati ortadaki yelkene yönlendirir. Giuseppe De Nittis, Bunch of daffodils İtalya’da her zaman küçümsenen sulu boya, özellikle Posillipo ressamlar grubu çevresinde ortaya çıkar ve burada Giuseppe de Nittis’in parlak üslubu egemen olur; öte yandan Campagna Romana grubu, Roma’da her ulustan ressamları İspanyol Mairano Fortuny çevresinde toplar. Mairano Fortuny, Masquerade, 1868 Camille Bryen, Sans Titre, 1962 Sulu boya resim, 20. yüzyılda gözle görülür bir gerilemeye uğradıysa da, çağdaş resmin başlangıcında soyut resim yanlıları, özellikle de Camille Bryen gibi ressamlar tarafından başvurulan bir teknik olur. Kaynak Rengi ve ışığı en saf haliyle yansıtan, Van Gogh, Kandinsky gibi birçok sanatçının çalışmaktan vazgeçemediği sulu boya resim tekniğini ve bu tekniğin püf noktalarını yakından öğrenmek ister misiniz?, Renklerin Su İle Dansı “Sulu Boya”, Sulu Boya Tekniği
tek renk sulu boya çalışması