Örnek Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Narnia Günlükleri gibi. 7- Biyografik Roman: Bir devlet, bilim veya sanat adamının hayatını konu alan romanlardır. Bu tür romanlarda, esere konu olan kişinin hayatı, onu çok iyi tanıyan bir yazar 3Sanat metinleri öyküleyici anlatımla yazılır. 4.Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılabilir. 5.Olaylar 3.şahsın ağzından anlatılabilir.(Olan biten bir kamera sessizliğiyle izlenip anlatılır 6. Kişi, mekân ve zaman olay ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan öğelerdir. Hikayeciliğinen eski kanıtlarından birinin primitif sanat olarak da adlandırılan Fransa’daki Chauvet Mağarası çizimleri olduğu söyleniyor. Yaklaşık 35.000 yıl önce çizilmiş bu resimlerde hayvanlar, insanlar ve bazı objeler var. Uzmanların, bu çizimlerin bir hikaye anlattığına olan inancı tam gibi. Hatta deniyor ki, bu Suriyeli mültecilerin ağzından hikayeleri. Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği Suriyeli sığınmacılarla ilgili farkındalık yaratıp ötekileştirmenin önüne geçmek için 'Neden Türkiye’deyim?' projesi başlattı. Proje kapsamında Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de olma nedenlerini ve dehikâyeyi anlatabilir. İkincisinde ise olaylar üçüncü kişi ağzından anlatılır. Bu yöntemde hikâyeyi anlatan ortalıkta görünmez. Hikâyeyle okuyucu arasına bir anlatıcı girmiştir. BILGI: Hikâye Türünün Gelişmesi: İtalyan yazarı Boccacio'nun "Decomeron" adı hikâyeleri, bu türün ilk örnekleri olarak kabul edilir. VI.P. 9 Arl 2012. #1. Tahkiye Nedir ? Tahkiye (Narration) : Gerçek veya tasarlanmış bir olayın söz veya yazı ile anlatımına hikâye etme (tahkiye) denir. Çok başvurulan anlatım yollarından biri de tahkiyedir. Arapça olan bu kelime: bir olayı anlatmak, anlatış düzeni demektir. Kısaca, bir olayın hikâye edilişine tahkiye denir. THYD2. 3. kişi ağzından makale yazmak için obejktif bir dil kullanılması gerekmektedir. Tıpkı toplum önünde bir konu aktarırken nasıl ki kişisel olarak birine hitap etmeden ortaya anlatıyorsanız 3. kişi ağzından makale yazarken de aynı anlatım dilini kullanmanız gerekir. 3. Kişi Ağzından Anlatım Örneği; Makale yazımı için gerekli olan aslında araştırma becerileridir. Nasıl ki bir ürün alırken detaylı fiyat araştırması yapılıyorken, makale yazımında da bilgi araştırma sürecinin sağlıklı olması gerekir. Toplanan her bilgi makalenizi yazarken sizlere kolaylık sağlayacak, bu sayede yazılan makale daha zengin bilgilere sahip olacaktır. 3. Kişi Ağzından Makale İhtiyaç Durumları; - Ürün açıklaması - Kategori açıklaması - Web site içeriği - Blog içeriği - Bilgi verici makaleler aksi belirtilmediği sürece genellikle 3. kişi ağzından yazılmaktadır. Hikaye veya roman gibi olay yazılarında birinci 1. veya üçüncü 3. ağızdan anlatım, olayların yazarın başından geçip geçmemesine göre yapılan bir sınıflandırmadır. Özellikle son yıllarda Türkçe ve edebiyat sorularında çok yerde karşımıza çıkan bu kavramlar, aslında çok basit bir şekilde çözümlenebilir. Bunun yolu, metinde anlatılan olaylarda yazarın var olup olmadığını kontrol etmektir. Daha kapsamlı bir şekilde tanımlayacak olursak; “birinci ağızdan anlatım” yazının olay örgüsünde yazarın bizzat bulunduğu ve genellikle fiillerin “gördüm, yaptık, başlıyoruz” gibi yazarın da içinde bulunduğu kiplerle çekimlenen anlatım türüdür. Bu anlatım türünde yazar, anlatılan olayın bizzat kahramanlarından biridir. Yani yazar kendi başından geçen olayı anlatmaktadır. Örnek “Kapıdan çıkarken soluk yüzlü, sert bakışlı, iri yarı bir adam karşımda dikildi ve gözleri benden hesap sorar gibiydi. Aldırmadan yoluma devam etmeye çalıştım. Çirkin suratını aklıma kazıdım ve onun bakışlarındaki derin anlamı çözme gayretiyle saatlerce yürüdüm.” Yukarıdaki örnek incelenirse, yazar yani yazıyı kaleme alan kişi olayın bizzat içindedir. “Ben” kelimesini, “çalıştım, yürüdüm” gibi fiilleri kullanmıştır. Bunun için bu metin birinci ağızdan anlatılmıştır. “Üçüncü ağızdan anlatım” ise, anlatılan olay örgüsünde yazarın bulunmadığı, yazıyı yazan kişinin ancak bir gözlemci veya kurgu sahibi olduğu anlatım türüdür. Bu tür yazılarda birinci tekil şahıs kipi kullanılmaz, yazar hep başkalarının başından geçen olayları anlatır. Örnek “Kapıdan çıkarken soluk yüzlü, sert bakışlı, iri yarı bir adam karşısına dikildi ve gözleri ondan hesap sorar gibiydi. Aldırmadan yoluna devam etmeye çalıştı. Çirkin suratını aklına kazıdı ve onun bakışlarındaki derin anlamı çözme gayretiyle saatlerce yürüdü.” Yukarıdaki örneklerde aynı metni kullanmamızın sebebi, aradaki farkı daha rahat görmenizdir. Ayrıca sık sık “İkinci ağızdan anlatım yok mu?” diye bir soruyla karşılaşıyoruz. Yoktur; çünkü bir metinde ya kişinin kendi başından birinci ağız geçen olay anlatılır ya da bir üçüncü şahsın başından geçen bir olay. “Sen” şahsına göre bir olay örgüsü mümkün değildir. Orkun KUTLU Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın! Sevgili Öğrencilerimiz bu yazımızda Anlatım Biçimleri konu anlatımını sizler için hazırladık. Anlatım biçimleri test sorularını çözerek konuyu daha iyi anlayabilirsiniz. Anlatım Biçimleri konu anlatımı içinde öğreneceklerimiz ; Açıklayıcı Anlatım, Tartışmacı Anlatım, Öyküleyici Anlatım ve Betimleyici anlatımdır. Anlatım Biçimleri okuduğumuz parçadaki belli başlı özelliklere bakarak o parçanın hangi anlatım biçimiyle anlatıldığını anlayabiliriz. Dört farklı anlatım biçimi vardır. Bunlar ; ANLATIM Açıklayıcı anlatım biçimi okura bilgi vermek , bir konuyu öğretmek amacıyla yazılan paragraflarda kullanılır. Öğretme amacı olduğu için nesnel bilimsel dil kullanılır. Yazar anlattığı konuda bilgi sahibi olmalı kişisel düşüncelere yer vermemelidir. Daha çok ders kitapları, bilimsel makaleler açıklayıcı anlatım ile anlatımı bir örnekle gösterelim. Basketbol, beş kişilik takım şeklinde topla ve elle oynanan bir spordur. Takım oyunu olan basketbolda, yüksekliği 3,05 metre olan bir çemberden topun geçirilmesi gerekir. Dünya çapında popülaritesi olan bu spor, dünyada ilk kez James Naismith tarafından 1891 senesinde oynanmaya örnekte görüldüğü gibi açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. Basketbol hakkında nesnel bilgiler verilmiştir ve yazarın kişisel düşüncesine yer ANLATIM Tartışma anlatım biçimi açıklayıcı anlatım biçiminin tam tersidir. Fikir değiştirmek ya da bir fikri benimsetmek ön planda olduğu için daha öznel bir dil kullanılır. Sohbet havası içinde sanki biriyle konuşuyormuş, tartışıyormuş gibi havası vardır. Yazar bu anlatım biçimde öznel ifadelere yer verebilir. “Bence, bana göre” gibi ifadeler kullanabilir. Yazar kendisi sorup yine kendisi cevap anlatımı bir örnekle açıklayalım Kent hayatı geliştikçe insanın toprakla olan ilişkisi ve ona bağlılığı zayıflamıştır. Bu düşünceye ben de katılmıyor değilim. Toprakla bağını kopardığı için, artık yaşadığı kentin şu yada bu oluşu çok önemli değildir insan de görüldüğü üzere yazar kentlerde yaşayanların toprakla olan bağlarını, toprağa duydukları ilginin azalmasıyla ilgili kişisel görüşlerini nedenleriyle ANLATIM Bu anlatım biçimleri hikayelerde kullanılır. Ard arda olaylar zincirinin anlatıldığı paragraflarda kullanılır. Birden fazla olay iç içe yer almıştır. Bazen betimleyici anlatımla karşılaştırılsa da öyküleyici anlatım biçiminin betimleyici anlatımdan farkı, bir olayı anlatmasıdır. Yaşanmış ya da tasarlanmış bir olay hikaye şeklinde anlatılır. Burada 1. ve 3. Kişi anlatımdan da bahsetmek Kişi Ağzından Anlatım Hikayeyi anlatan kişi hikayenin içinde yer alıyorsa buna 1. Kişi ağzından anlatım denir. ’Ben, biz, gittik, yaptım’ gibi sözcükler yer alır. Yazan kişi başından geçen bir olayı anlatır. Kısa bir örnek verelimAkşamüzeri dışarı çıktık. Her yer ışıklandırılmış, çok güzel olmuştu. Kardeşlerimi anneme bırakıp hemen arkadaşlarla koşuşturmaya başladık. Zaman nasıl geçti anlayamadım, birden kendimi evde yatağa uzanırken buldum.’3. Kişi Ağzından Anlatım Hikayeyi anlatan kişi olayın içinde yer almaz. Sanki yukarıdan yaşananları gizlice izliyormuş gibi anlatır. ’O ve onlar’ 3. tekil ve 3. çoğul kişiler olduğundan 3. Kişi ağzından anlatım denmiştir. Kısa bir örnek verelim Mahallede herkes toplanmış, Murat’ı bekliyordu. Belli ki bugün heyecan verici bir şey yaşanacaktı. Murat gelince beş arkadaş hemen köydeki gizemli eve gittiler. İçerde ne olduğunu kimse bilmiyordu. Aniden gelen korkunç bir ses, çocukların kaçmasına neden oldu. Onlar da oraya gittiklerine pişman bir şekilde geri döndüler. ANLATIM Herhangi bir varlığın gözümüzde canlanacak şekilde anlatılmasıdır. Sözcüklerle resim yapmaktır. Betimleme ile öyküleyici anlatım birbiriyle karıştırılır. Bazen bir parçada ikisi de bulunabilir. Burada dikkat etmemiz gereken öyküleyici anlatım bir olayı anlatırken betimleyici anlatım bir olayı değil, bir varlığı tasvir eder,Betimleyici anlatımı bir örnekle açıklayalım,Onun kadar duygusal, içi dışı aynı birine rastlamadım. Yüzü bir bebek kadar masum ve temiz. Dalgalı saçları ,ince uzun parmakları, huzur ve güven verici sesi. Gelgelim kızdığı an ateş topuna döner inatçı mı inatçı biri de görüldüğü gibi şahıs ile ilgili betimleme KONU ANLATIMLARI VE TEST SORULARI İÇİN TIKLAYINIZ. 1- ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM HİKÂYE ETME*Gerçek veya tasarlanmış bir olayın yaşanmış ya da yaşanması muhtemel bir olayın belli bir noktadan alınıp geliştirildiği ve sonuca ulaştırıldığı anlatım biçimidir.*Burada “olay” belirleyici unsurdur.*Anlatımda olay örgüsü bulunur ve olay örgüsü ana olayı destekler niteliktedir.*“Kişi, mekân ve zaman”, olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan diğer unsurlardır.*Günlük hayatta bir şeyler anlatırken bu anlatım biçimini kullanırız.*Anlatımda olayın ilgi ve merak uyandıracak yönleri belirleyici olur.*Olay akışı vardır. Olaylar birbiri üzerine gelişir.*Öyküleyici anlatımda her şey hareket hâlinde verilir; varlıklar, durumlar yaşamın akışı içinde gösterilir, bir durumdan başka bir duruma geçiş vardır.*Olayların gelişimi ve birbirine bağlanışı hareket öğesiyle sağlanır.*Olaylar, belli bir zamana ve sıralamaya göre aktarılır*Genellikle haber kipleriyle çekimlenmiş yüklemler kullanılır.*Öyküleyici anlatım, genellikle hikâye, roman, masal, destan ve tiyatro; daha az olarak da gezi yazısı, hatıra, mektup ve günlük türlerinde kullanılır.*Öğretici metinlerden çok sanatsal metinlerde kullanılır.*Düşünce yazılarında pek kullanılmaz.*Bu anlatım türünde yazılmış bir paragraf okuduğumuzda olay bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer.*Öyküleyici anlatımda amaç okuyucuyu olayın içinde yaşatabilmektir.* “Olay hikâyesi” metinleri, bütünüyle bir olayın anlatımı üzerine kurulur.*Olaylar birinci şahsın ağzından ya da üçüncü şahsın ağzından tarafından bir ihtiyar; balıkçı kahvesine doğru usul usul ilerledi. Kapıyı aralayarak içeriye girdi. Sağda solda uyuyanlar vardı. Gür bir sesle herkesi selamladı. Kendinden emin adımlarla ilerledi, cam kenarındaki bir masaya oturdu. Garsondan bir çay istedi. Çayını içti, parasını ödedi ve dışarı çıktı. Denize doğru, içli bir şarkı söyleyerek yavaş yavaş yürümeye başladı.”Örnek“Tilki, yol başında durmuş etrafı gözetliyor muş. Karşıdan yaman bir kurtla bir çoban köpeğinin güle oynaya geldiklerini görmüş. Yanlarına gidip dostluklarının gerekçesini sormuş. Köpek "Dün bu kurt bizim sürüye saldırdı. Birkaç koyunu boğazladı. Arkasından koştum; ama yetişemedim. Çoban da beni evire çevire dövdü. Ben de gidip eski düşmanımla dost oldum... Dostluğumuzun gerekçesi çobandır." demiş.”Öyküleyici Anlatımın UnsurlarıKişi – Olay – Mekan Yer- Zaman - AnlatıcıANLATICI*Öyküleyici anlatımla oluşturulmuş metinlerde anlatıcı yazar değildir.*Yazar metni oluşturur fakat hikâyenin anlatılması işini başkasına yükler.*Hikâyeyi anlatan kişiye anlatıcı denir.*Anlatıcı;öyküleyici anlatımın yer aldığı sanat metinlerinde öykü ve romanda kurmaca bir kişi; öyküleyici anlatımın yer aldığı öğretici metinlerde anı, otobiyografi, biyografi, günlük ise gerçek bir kişidir.*Anlatıcının olaydaki durumu ve konumu, metnin etkileme gücünü arttıran etkenlerdir.*Anlatıcının durumu ve konumuna göre iki tip anlatım vardırA-BİRİNCİ KİŞİLİ ANLATIM*Anlatıcı, anlatılan olayın bizzat kahramanlarından biridir.*Anlatıcı olayları kendisi yaşamış, görmüş gibi anlatır.*Yazının olay örgüsünde anlatıcı bizzat bulunur.*Fiiller çoğunlukla birinci tekil kişiye ben göre çekimlenir.*“Gördüm, yaptık, başlıyoruz” gibi anlatıcının da içinde bulunduğu kiplerle çekimlenen filler çıkarken soluk yüzlü, sert bakışlı, iri yarı bir adam karşımda dikildi ve gözleri benden hesap sorar gibiydi. Aldırmadan yoluma devam etmeye çalıştım. Çirkin suratını aklıma kazıdım ve onun bakışlarındaki derin anlamı çözme gayretiyle saatlerce yürüdüm.”B-ÜÇÜNCÜ KİŞİLİ ANLATIM*Anlatıcı, olayların gözlemcisidir.*Anlatıcı, olayları üçüncü kişinin başından geçmiş gibi anlatır.*Anlatılan olay örgüsünde anlatıcı bulunmaz.*Anlatıcı, olayları, kahramandan “o” diye söz ederek anlatır.*Fiiller çoğunlukla üçüncü tekil kişiye göre çekimlenir.*“Gördü, yaptı, başladılar” gibi anlatıcının içinde bulunmadığı kiplerle çekimlenen filler çıkarken soluk yüzlü, sert bakışlı, iri yarı bir adam karşısına dikildi ve gözleri ondan hesap sorar gibiydi. Aldırmadan yoluna devam etmeye çalıştı. Çirkin suratını aklına kazıdı ve onun bakışlarındaki derin anlamı çözme gayretiyle saatlerce yürüdü.”ANLATICI BAKIŞ AÇILARI*Anlatmaya bağlı edebî metinlerde genel olarak üç tür bakış açısı kullanılır.*Anlatıcı, 3 farklı konumdan birinde yer alır.*Bir başka ifadeyle birinci ve üçüncü kişili anlatımlar, üç temel bakış açısına sahiptir>Hâkim İlahi Bakış Açısı*Anlatıcı olayın merkezinde yer alan biri değildir fakat olayla ilgili her şeye hakimdir.*Bu yöntemde sınırsız bir bakış açısı vardır.*Anlatıcı, anlatılanların tamamını bilen bir varlıktır.*Kahramanların gizli konuşmalarını, kafalarından ve gönüllerinden geçeni de anlatır.*Kahramanlardan daha çok şey bilir.*Zaman zaman kendi yorumlarını ekleyebilir; açıklamalarda ve yargılarda bulunabilir.*Ne kadar kişi varsa her birinin açısından olayları ayrı ayrı görmemiz sağlanır.*Üçüncü tekil kişi ağzından anlatım vardır.>Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı*Metnin anlatıcısı, olayın merkezinde yer alan bir kahramandır.*Bu yöntemde olayı anlatan "ben" vardır.*Olayları anlatan kişinin bilgisi, kahramanlardan birinin bilgisiyle sınırlıdır.*Anlatılan olayları kendi gözlemleri ve bilgisi kadar aktarabilir.*Anlatıcı kendisiyle ilgili olayları anlatırken 1. tekil kişiyi yürüyordum, kalktım…, diğer kişilerle ilgili olayları anlatıyorken de 3. tekil kişiyi gördü, baktı… kullanır.*Olaylar, anlatıcının başından geçtiği ya da gözüyle gördüğü biçimiyle anlatıldığından, inandırıcılığı yüksektir.*Okuyucuda gerçeklik duygusu oluşturur.>Gözlemci Anlatıcının Bakış Açısı*Metnin anlatıcısı, olayın merkezinde yer almayan biridir.*Bir kamera tarafsızlığıyla olup biteni ifade eder.*Bu yöntemde olaylar dışarıdan görüldüğü biçimiyle nesnel bir tarzda aktarılır.*Anlatıcı, kahramanlardan daha az şey bilir.*Olaylar bize anlatılmıyor da kişinin gözünün önünde oluyormuş izlenimi verilir.*Kişilerin duygu ve düşünceleri, eylemlerinden çıkartılır.*Kişiler ve iç dünyaları hakkında, kendi söyledikleri ve davranışları izlenerek bir fikir sahibi olunabilir.*Anlatım, üçüncü tekil kişi ağzından yapılır. 25Kasım 3. Kişi Ağzından Makale Nasıl Yazılır? Okunma sayısı 12225 Yorum 10 3. kişi ağzından makale yazmak için obejktif bir dil kullanılması gerekmektedir. Tıpkı toplum önünde bir konu aktarırken nasıl ki kişisel olarak birine hitap etmeden ortaya anlatıyorsanız 3. kişi ağzından makale yazarken de aynı anlatım dilini kullanmanız gere... Devamını Oku

3 kişi ağzından hikaye örnekleri