N3oK. Yeni doğan bebek nasıl uyandırılır? Yeni doğan bebek uyandırma yöntemiYeni doğan bebeklerde bazı noktalara mutlaka dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle gerektiği zamanlarda uyandırılması büyük önem taşımaktadır. Bu durum bebeklerin sağlıklı beslenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle belirli bir süreden sonra yeni doğan bebeklerin uyandırılması gerekmektedir. Peki, yeni doğan bebek nasıl uyandırılır? Yeni doğan bebek uyandırma yöntemini sizlere detaylıca konak neden olur, nasıl geçer? İşte, bebeklerde konak temizleme yöntemleriYenidoğan bebeklerde konak oldukça yaygın görülen bir cilt sorunudur. Çoğu zaman zararsız görünen konak sorunu bebeklerde nasıl geçer, neden olur özellikle yeni anne baba olmuş kişiler tarafından araştırılır. İŞte bebeklerde konak hakkında bilmek istedikleriniz...Prematüre bebek nedir, kaç kilo doğar? Prematüre bebek gelişimi ve özellikleri37 haftadan daha erken doğan bir bebeğin ebeveyniyseniz, son birkaç günü, haftayı ve hatta ayları dakika dakika yaşayarak, ağırlıklara, ölçümlere ve testlere odaklanarak geçirmiş olabilirsiniz. Normal doğumlara göre prematüre bebeklerin gelişiminde daha hassas olunması normaldir. Peki, prematüre bebek nedir, kaç kilo doğar? İşte prematüre bebek özellikleri ve gelişimi...Kordon kanı neden saklanır, ne işe yarar? Gebelik süresince bebek ile anne arasındaki bağlantının kurulmasını sağlayan kordonda bulunan kordon kanı, doğum sonrasında atılmaktadır. Ancak son yıllarda gündemde olan kordon kanı saklama işlemi neden ve nasıl yapılıyor merak edilen konular arasında. Zengin bir kök hücre kaynağı olan kordon kanı nedir, neden saklanır, ne işe yarar haberimizde…Yeni doğan bebeği yıkamak için en iyi 5 ipucuYeni doğmuş bir bebeğe banyo yaptırmak zor olabilir çünkü onlar tahmin ettiğinizden daha hareketli olabilir. Bir de tüm süreç boyunca ağlama eğiliminde olurlar. İşte banyo zamanını başarılı kılmak için en iyi ipuçları…Bebeğinizin ilk kışı Yenidoğan bebekler soğuk havalarda nasıl korunur?Her ne kadar son zamanlarda vaktimizin çoğunu evde kalarak geçiriyor olsak da hem yeni doğan bebeklerin hem de annelerin bu dönemde temiz hava almaya ihtiyacı var... Bunu yaparken, ebeveynlerin tüm güvenlik önlemlerini almaları oldukça önemli. Çünkü bebeklerin bağışıklıkları henüz güçlenmemiş ve ısıya olduğu kadar, soğuğa da duyarlılar. İşte yeni doğmuş bebeğinizi bu kış güvende tutmanıza yardımcı olacak öneriler… Yenidoğan ve bebeklik döneminde göz taraması mutlaka yapılmalıGöz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Ayan, yeni doğan bebeklerde ilk 1 ay içinde ve sonrasında yapılan periyodik göz muayenelerinin ileride yaşayabilecek göz sorunlarının tanı ve tedavisinde önemli bir tarama süreci olduğunu sarılığında anne sütü oldukça önemliÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, "Anne sütü kesilip bebeğe mama verilmez. Anne sütü sarılığı varsa, ısrarla anne emzirmeye devam etmelidir" doyduğu nasıl anlaşılır? Ebeveynler için önemli tüyolar…Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ülkü Korkmaz, doğumlara çocuk hekimi olarak eşlik ettiklerini aktararak, doğum sonrası bebeklerin detaylı muayenesini ilk 24 saat içinde yaptıklarını bakımında annelerin işini kolaylaştıracak ürünler...Hamilelik dönemi heyecan verici ve hızla akan bir süreç. Ancak bu dönemde anne adaylarının, doğum sonrası ve bebek için işleri biraz daha kolay hale getirecek birtakım şeye ihtiyacı olabilir. Bazılarını da erkenden almak iyi olabilir. İçeriklerORAL MOTOR GELİŞİMPROBLEM NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?KUSMAPÜTÜRLÜ GIDALARA GEÇEMEMEKFARKLI GELİŞİM GÖSTEREN ÇOCUKLAR VE YEME PROBLEMLERİSOS FEEDING PROGRAMIYEME KONUSUNDA AİLELERE ÖNERİLERÇocuğunuz Pütürlü Gıdalar Yiyemiyorsa Neler Yapabilirsiniz? Bebekler anne sütü ile tanışmaları ile birlikte gelişimleri için gerekli besinleri, vitaminleri ve mineralleri alarak büyürler. Sağlıklı büyüme ve gelişim için bebeğin yaşına uygun besinleri alabilmesinin önemini biliyoruz. Bebeğin doğumdan hemen sonra annesinin memesini emmesi ile başlayan beslenme süreci bebeğin büyümesi ile değişmeye başlar. Bebek beslenmesi konusunda en önemli adım anne sütüdür. Anne sütüne eklenen ek gıdalar biberon ile bebeğe verildiğinde bebek rahatça emmeyi sürdürerek gerekli gıdaları almış olur. Emmeden kaşıkla beslenmeye doğru gelişen bu süreç onun yetişkinler gibi yemek yiyebilmesini sağlar. Yeme alışkanlıkları ya da yemek yemenin öğrenilmesi iki yıllık bir süreçte, yaklaşık 25 farklı becerinin kazanılması ile tamamlanır. Bağımsız oturmak, yiyeceğe ya da kaşığa uzanmak, yakalamak, elinde tutabilmek, ağzına götürmek, dudakları ile kavramak, ısırmak ağız içinde kontrol edebilmek, öğütmek gibi pek çok beceriyi diğerlerini izleyerek ve deneyerek ediniriz. Bebek 6 aylık olduğunda kendisine sunulmaya başlanan muhallebi, yoğurt, meyve püresi ve mamalar ile çeşitli gıdalar ile tanışır. Bu dönemde bebeklerde katı gıda tercih edilmez. Ağız içinde kabul edilen, denenen gıdalar bebeğin farklı dokuda, kokuda ve tadda yeni deneyimler edinmesine yol açar. Tatlı ya da tuzlu gibi besinlere karşı beğeni oluşmaya başlar. Anneler bebeğin beğendiği ve tercih ettiği gıdaları, davranışlarından anlarlar. ORAL MOTOR GELİŞİM Dudaklar, ağız içi yapıları olan dişler, dil, yanaklar ve yumuşak damak, yeme becerisi için kullandığımız organlarımızdır. Bu yapıların hareketleri ve birbiri ile uyum içinde çalışmaları yemek yemek için gereklidir. Kaşık ağız içine girdiğinde dil ve dudak hareketleri de gelişmeye başlar. Önceleri sadece dudaklarını kapatarak emme için dilin yukarı aşağıya doğru olan hareketi çeşitlenmeye başlar. Dudaklar uzatılan kaşığı kavramak için uzanmaya, kaşığın içindekini almak için kapanıp besini ağzın içine doğru göndermeye yardım etmeye başlar. Dil her iki yana doğru hareket etmeye, ağızın ön kısmındaki besinleri döndürmeye ve arka tarafa aktarmaya başlar. Dil hareketleri eş zamanlı olarak dudakların kapanması, ağzın kapalı tutulması ile desteklenir. Böylece bebek ağzındaki lokmayı dışarı atmadan yutmayı öğrenir. Altıncı aydan başlayarak ekmek içi, beyaz peynir parçası gibi yumuşak gıdalardan başlayarak bebeğe sofradan yeni tadları elimizle uzatarak vermeğe başlarız. Bebeğimizin eline ekmek tutuşturup kendi ağzına götürmesini isteriz. Tüm bu deneyimler bebeğin bir yetişkin gibi yemek yiyebilmesi için gereken 25 beceriyi öğrenmesine yardım eder. Diğerlerini izleyerek, kendisine sunulan besinleri ağzına götürmeyi ve yemeği öğrenir. Bu başlangıç daha farklı dokuda, sertlikte gıdalara doğru gelişim gösterir. Haşlanmış yumurta, kek, bebe bisküvisi, çatalla ezerek sunduğumuz sebze yemeği gibi dokusu ve sertliği daha farklı olan gıdalara ve bizim yediklerimize doğru gelişir. PROBLEM NASIL ORTAYA ÇIKIYOR? Bazen annelerin daha besleyici mamalar yedirmek kaygısı ağır basar. Anneler birden fazla besini kısa sürede ve kolayca yedirmek istedikleri için püre kıvamında ve öğütülmüş gıdaları vererek çocuğun oral motor gelişimini engellerler. Dil, damak ve dudaklar ile katı ve parçalı gıdaları ısırmak ve ağızda dolaştırmak gibi deneyimler gecikir. Bazı bebeklere ise, altı aydan başlayarak kaşıkla muhallebi, çorba meyve püresi gibi değişik dokuda ve tadda gıdaları sunmamıza rağmen bebeğin bunu kabul etmekte zorlandığını, bir süre sonra püre kıvamından daha sert ve iri parçalı gıdalara geçmesini umduğumuz halde bu geçişi yapamadıklarını görmekteyiz. Katı gıdaya geçmekte zorluk çeken, blenderdan geçirilmiş püre kıvamında gıdalar ile beslenen çocuklar ile karşılaşmaktayız. Bu bebeklerin bir kısmında ağız içinde hassasiyet olması nedeni ile bu sorun ortaya çıkabilir. Çocuklarda katı gıda alımı sık rastlanan problemlerden biridir. Bazı durumlar da ise çocuk katı gıdaları reddettiği, hatta kustuğu için bu yola başvurulduğunu görmekteyiz. Düşük ağırlıklı doğan ve zor kilo alan, prematüre bebekler, operasyon geçirmiş ya da sık hasta olan, gıda alerjileri nedeni ile beslenmekte endişe yaşayan aileler çocuklarını beslemek ile ilgili hassas ve kaygılıdırlar. Yetişkin tarafından hazırlanmış ve pek çok besini içeren bulamaç, ya da püre şeklinde hazırlanmış bir öğünü TV ya da tablet karşısında oyalanırken yiyen, daha doğrusu yedirilen çocuklar var. Bu çocuklar yaşları gereği bağımsız olarak yemeli ve çeşitli gıdaları tanımalıdırlar. Ama bu pek çok denmeye rağmen başarısız olabilir. KUSMA Yemek yedikten sonra kusma, belirli gıdalara kusarak tepki gösterme gibi durumlarda öncelikle çocuğun Pediatrik Gastroenteroloji Uzmanı çocuk sağlığı alanında uzmanlaşmış mide ve bağırsak hastalıkları uzmanı olan tıp doktoru tarafından değerlendirilmesi gereklidir. Kusma yemek yemeyi red anlamına geliyor ise organik bir sorun olmadığını bilmek sorunun çözümü için önem taşır. Gastoözefajiel reflu, yemek borusu ile ilgili sorunlar, kabızlık gibi durumlarda öncelikli olarak doktorun tedavisine başvurulmalıdır. PÜTÜRLÜ GIDALARA GEÇEMEMEK Çocuk beslenmesi, ebeveynlerin gözlemlesi gereken bir konudur. Yemek yememek, reddetmek bir davranış sorunu mu? Alışkanlık mı? Yoksa çocukta yemek yemesini engelleyen bir problem var mı? sorularına yanıt aramak gereklidir. Pütürlü gıdaları yiyemeyen, Sadece belirli gıdaları tüketen, Aşırı derecede yemek seçen, Çiğneme ile ilgili sorunları olan, TV ya da Tablet olmadan ve kendi kendine yemek yemekte zorlanan çocuklar için öncelikle değerlendirme yapmak, oral motor yapıların fonksiyonunu, çocuğun duyusal işlemleme kapasitesinin gelişimini anlamak gereklidir. Zorlamak, aç bırakmak ve zaman içinde düzelmesini beklemek problemi çözmek için çoğu zaman istenen sonucu sağlamaz. Neden pütürlü gıdaya geçişte zorlandığını değerlendirmek için yeme bozuklukları alanında eğitim almış, tecrübe ve bilgisi olan bir dil ve konuşma bozuklukları uzmanı, dil ve konuşma terapistine başvurulması doğru olur. FARKLI GELİŞİM GÖSTEREN ÇOCUKLAR VE YEME PROBLEMLERİ Tüm çocuklar yukarıda anlatılan zorlukları gösterebileceği gibi farklı gelişim özellikleri olan çocuklarda yeme problemleri daha fazla görülür. Bu nedenle zaman kaybetmeden ve yanlış davranış paternleri yerleşmeden destek alınması gereklidir. SOS FEEDING PROGRAMI Bilimsel araştırmalara dayanan bir programdır. Bu konuda eğitim ve sertifika almış terapistler tarafından uygulanır. Öncelikle oral motor yapıların fonksiyonları, çocuğun yiyeceklere gösterdiği davranışlar, tüketebildiği ve tüketemediği gıdaların saptanması gibi detaylı bir değerlendirme yapılır. Üç günlük yeme anketi istenir. Çocuğun yemesini sağlayan becerilerde nasıl ve nerede takıldığını belirledikten sonra aile ve terapistin birlikte uyguladıkları bir programdır. Yemek yemeyi eğlenceli hale getirmek, aile sofrasında çocuğun yerini alması, bağımsız olarak yemek yemesi, tüm besin guruplarında farklı dokuda ve tadda yiyecekleri tüketebilmesi hedeflenir. Program gurup halinde uygulandığı gibi bireysel olarak da uygulanabilir. YEME KONUSUNDA AİLELERE ÖNERİLER - yiyecekleri oyun saatinde kullanın. Patates ve soğan gibi kuru gıdaları basket topu gibi kullanarak kovaya atmak, bu sırada çeşitli dokulara dokunmalarını, koku ve dokuya alışmalarını sağlar. - yemek saatleri dışında kek yapmak, salata yapmak gibi çocuğunuzun yiyecek hazırlığında yer almasını sağlayın. - aile sofrasında çocuğunuzun yer almasını sağlayın. Sizin yediklerinizi izlemesi, kokusuna ve görüntüsüne alışması ona fırsat verir. - yaşıtları ile ara öğün saati oluşturun. Bahçede, parkta, oyun sonrası evde hazırlayacağınız bir meyve tabağı, kurabiye ve basit yiyeceklerden oluşan bir ortamda yaşıtlarının nasıl yediğini görmesi onu cesaretlendirecektir. - yemesi için zorlamayın, aç bırakmayın, yemek yememesinin bir nedeni olabileceğini ve bu sorunu çözmek için neden yemediğini değerlendirmek gerektiğini unutmayın. Solunum yetmezliği, solunum sistemindeki ventilasyon denilen gaz değişimindeki yetersizliktir. Bu bir hastalık değil sendrom olarak görülmelidir. Solunum yetmezliğinde duruma bağlı olarak arteriyel oksijen düzeyi korunamaz. Böylece hipoksemi ve arteriyel karbondioksit seviyesinde yükselme görülür. Solunum sistemi metabolizmanın ihtiyaç duyduğu oksijeni sağlarken metabolik atık olan karbondioksiti de uzaklaştırmaktır. Bu sistem ayrıca diğer sistemlerinde koordine çalışmasını sağlar. Solunum sisteminde yaşanan bir aksaklık solunum yetmezliğine sebep sistemi ile ortak çalışan üç mekanizma vardır. Bunlardan ilki ventilasyondur. Ventilasyon sistemi havayı alveolerre ulaştırarak kana karışmasını sağlar. İkinci mekanizma ise difüzyondur. Bu gazların alveoller ve kapiller arasındaki hareketidir. Dolaşım sistemi ise oksijenin gaz değişiminin olduğu bölümlerde tüketilmesi gereken diğer hücre ve bölümlere ulaşmasıdır. Bu sistemler arasında solunum sisteminin çalışmasını sağlayan ventilasyon önemlidir. Solunum Yetmezliği Tipleri Nelerdir?Hipoksemik Solunum Yetmezliği FiO2 > uygulandığında PaO2’nin>55mmHg değerlerinin olması durumudur. Hiperkapnik Solunum Yetmezliği PaCO2’nin>45mmHg değerleridir. Kombine Solunum Yetmezliği Hipoksemik ve hiperkapnik solunum yetmezliği ile birlikte Zamanına Göre Solunum Yetmezliği Çeşitleri Nelerdir?Akut Solunum Yetmezliği Birkaç saat ya da dakika içinde Solunum Yetmezliği Sinsidir. Belirti vermeden ilerleyen bu semdrom birkaç gün içinde ortaya Solunum Yetmezliğinde Akut Solunum Yetmezliği Kronik solunum yetmezliği şikayeti yaşayan kişilerde enfeksiyon ve emboli gibi şikayetler ani solunum kötüleşmesine neden olabilir. Solunum Yetmezliğine Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?Akciğer hasarları,Akciğer problemleri,Damar hastalıkları,Ventilatör hastalığı,KOAH,Santral sinir sistemi hastalıkları,Nöral ve müsküler hastalıklar,Göğüs kafesi deformasyonları,Solunum Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?Nefes darlığı ve hızlı soluk alıp verme,Morarma,Bilinç kaybı,Solunum yollarındaki yetersizlik nedeniyle salgı atma,Yutkunma zorluğu,Yemek yerken midedeki yemek parçacıklarının hava yollarına kaçmasına bağlı olarak öksürük,Öksürmede zorlanma,Hipotansiyon,Uykuya eğilimin artması,Terleme,Baş ağrısı,Cilt renginin kırmızılaşması,Görme yetisinin azalması,Bitkinlik,Koordinasyon kaybı,Hareketlerin Yetmezliği Teşhisi Nasıl Yapılır?Solunum konusunda şikayetler oluştuğunda öncelikli olarak göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Uzman hastada yaptığı fiziki muayene ve hastanın şikayetlerini göz önüne alarak ve bazı tetkikler sonucunda hastalığa teşhis grafisi, akciğer kan gazlarının analizi, tam kan sayımı, balgam ve kan kültürü, idrar analizi, solunum fonksiyonu testi, bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler hastalığın teşhisinde önemlidir. Solunum Yetmezliği TedavisiBu sendromun tedavisi hastane ortamında acil serviste ve yatırılarak gerçekleştirilir. Yoğun solunum rahatsızlığı yaşayan hastalarda muayene sonrası tedaviye karar verilene kadar oksijen tedavisi yapılır. Tedavide yeterli hava yolu açıklığı ve doku oksijenasyonu sağlanmaktadır. Semptomları gidermek için altta yatan sebep aranır. Ayrıca ek olarak antibiyotik, antikoagülan, steroid veya diüretik ek tedavilerle desteklenmektedir. Son Güncelleme 074249 Solunum Yetmezliği ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 0 Yorum Yapılmış "Solunum Yetmezliği" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin Normal Solunum Sayısı Normal Solunum Sayısı, Bir kişinin 1 dakika içerisinde yaptığı solunumun sayısını sayısının bulmak için, en basit yöntem kişinin dinlenme halinde olduğunda 1 dakikada göğüs kafesinin kaç defa kalktığına göre bulunabilir. Bilindiği gi... Yeni Doğan Bebeklerde Solunum Yetmezliği Yeni Doğan Bebeklerde Solunum Yetmezliği, Erken doğan yani prematüre bebeklerde oldukça sık karşılaşılan problemlerin en başında solunum yetmezliği sorunu gelir. Yeni doğan bebeklerin yaklaşık %3'ü, 30 haftadan önce doğan bebeklerin % 50'si, doğum ağ... Alt Solunum Yolları Alt Solunum Yolları, Solunum sistemi alt ve üst solunum yolları olarak iki bölümde incelenir. Üst solunum yollarına burun ve yutak oluştururken alt Solunum yollarını ise gırtlak soluk borusu ve akciğerler oluşturur. Nefes borusu akciğerlere vurulmuş ... Oksijensiz Solunum Denklemi Oksijensiz solunum denklemi, yaşamsal fonksiyonların devamı için gerekli olan oksijenin işleyişini ifade eder. Oksijensiz solunum bilimde Anaerobik Solunum olarak geçmektedir. Oksijenli solunum yapan canlıların yaşadığı ortamda oksijen kalmadığı zama... Derin Solunum Egzersizleri Derin solunum egzersizleri, Akciğerde sorun yaşayan kişilerin yeterli oksijen almaması durumunda kişilerde solunum zorlukları çekilmektedir. Nefes almak gibi problemler yaşayan kişilerin boyun ve omuzlarındaki kaslarda ağrılarda ve sancılar görülür. ... Kuşlarda Solunum Kuşlarda solunum, Damardaki kandaki karbondioksit gazının oksijen gazı ile yer değiştirmesini sağlayan temel sistemdir. Solunum sisteminde burun ve ağız birlikte yardımıyla dışarıdan alınan havanın içindeki oksijeni sırayla gırtlak ve soluk borusunda... Solunum Tipleri Solunum, tüm canlıların enerji ihtiyaçlarını karşılamak için havandan oksijen alarak vücuda zarar veren karbondioksidi dışarıya geri vermesi olayına verilen addır. Tüm canlılar genel ihtiyaç olan yemek yemek su içmek gibi vücuduna aldıkları besinleri... Solunum Sistemi Solunum sistemi, kandaki yer alan karbondioksit adı verilen CO2 gazının diğer gaz çeşidi olan oksijen gazı O2 ile yer ve konum değiştirmesini sağlayan sistemin adına bilinen en temel organı ise akciğerlerdir. Göğsün boşluk... Solunum Sayısı Solunum Sayısı; Bir insanın, 1 dakika içerisinde yaptığı solunumun sayısını gösteren değere denir. Solunum sayısını bulabilmek için en kolay metot, kişinin istirahat hali durumunda, 1 dakikada yapmış olduğu solunum ve göğüs kafesinin dakikada kaç def... Solunum Sistemi Hastalıkları Solunum yolu hastalıkları, Solunum sistemi insan vücuduna oksijeni taşımakla görevli olan sistemdir. Oksijen taşımak ile beraber kanın pH' değerini ayarlar ve karbondioksidi vücuttan uzaklaştırır. Solunum sisteminde bulunan organlar sırası ile; burun... Solunum Cihazı Fiyatları Solunum cihazı fiyatları, Solunum sisteminde tıbbi adı ventilasyon olarak ilen gaz değişimde yetersizlikten oluşur. Çoğu insanlarımız sigara kullanınımı çok yaptığı için ilerleyen yaşlarda solunum yetersizliği yaşarlar. Solunum yetersizliği için a... Solunum Çeşitleri Solunum çeşitleri canlıların türleri açısından çeşitlilik gösterir. Bu sebepten dolayı da solunum 4’e ayrılmaktadır Deri Yoluyla Solunum Bedenin dış bölümünü örten deri gaz takasını sağlar. Alınmış olan oksijen içte bulunan dokulara kan yardımıy... Normal Solunum Sayısı Solunum Yetmezliği Yeni Doğan Bebeklerde Solunum Yetmezliği Alt Solunum Yolları Oksijensiz Solunum Denklemi Derin Solunum Egzersizleri Kuşlarda Solunum Solunum Tipleri Solunum Sistemi Solunum Sayısı Solunum Sistemi Hastalıkları Solunum Cihazı Fiyatları Solunum Çeşitleri Solunum Fizyolojisi Bitkilerin Solunum Organı Solunum Hastalıkları Solunum Balıklar Nasıl Solunum Yapar Sigaranın Solunum Sistemine Etkileri Solunum Durması Üst Solunum Yolları İç Solunum Solunum Denklemi Bebeklerde Solunum Yolu Tıkanması Solunum Yolu Tıkanması Solunum Egzersizi Hırıltılı Solunum Akciğer Solunumu Solunum Sistemi Anatomisi Anatomi Solunum Sistemi Popüler İçerik Solunum Fizyolojisi Solunum fizyolojisi, solunum sistemi vücutta ihtiyaç duyulan gaz alışverişini dış ortamdan yapmak, dolaşım sisteminin yardımıyla solunumu düzenleme gö... Bitkilerin Solunum Organı Bitkilerin solunum organı, solunum türü gelişmiş hayvanlardaki solunum sistemine yakın olarak, en uçtaki hücresine civarı aldığı oksijeni faydalanarak... Solunum Hastalıkları Solunum hastalıkları, solunum sistemi yaklaşık olarak 700 trilyon hücreye oksijen taşıyan vücudun en önemli sistemlerinden biridir. Görevi yalnızca ... Solunum Solunum, organik bileşiklerdeki protein yağ ve karbonhidrat depolanmış kimyasal bağ enerjisinin açığa çıkarılarak metabolik enerjiye yani ATP' ye dö... Balıklar Nasıl Solunum Yapar Balıklar Nasıl Solunum Yapar, Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmeleri için solunuma ihtiyaçları vardır. Canlıların çoğu solunumunu oksijen... Sigaranın Solunum Sistemine Etkileri Sigaranın Solunum Sistemine Etkileri, Tütün, dünyada önüne geçilebilir pek çok ölüm nedenleri arasında neredeyse ilk sıralarda yer almaktadır. Çağım... Solunum Durması Solunum Durması, Solunum sistemi insan beden yapısının işleyişlerinden olup hayati bir önemi bulunmaktadır. Zira solunum gerçekleşme işlemi durması h... Dünyaya gelmek bebek için travmatik bir deneyimdir. Doğumdan sonraki ilk günleri bebek uyuyarak geçirerek doğumla birlikte yaşadığı büyük değişime, dünyaya alışmaya çalışır. Bebekler yetişkinlerden çok daha uzun süre uyurlar. Onların hem fiziksel büyümeleri hem de duygusal ve bilişsel gelişmeleri için uyku çok gereklidir. Yeni doğan bebekler günlerinin 2/3'sini yani 16-17 saatini, 3-3,5 saatten uzun olamayan uyku periyotları ile geçirirler. 6. haftadan itibaren, genellikle bebek gün içinde uyanık kalıp geceleri uyumaya başlar. 6. ayında ise bebek gününün hemen hemen yarısını uykuda, diğer yarısını da uyanık geçirir. Bebeğin uykularının düzenli bir rutine girmesi ise ancak haftada söz konusu olabilir. Bebeklerin yüzde 70'i 3. aydan sonra düzenli bir şekilde uyumaya başlarken; 9. aydan sonra bu oran yüzde 90'a çıkar. Uyku bozukluğu şayet biyolojik bir nedene dayanmıyorsa, psikosomatik; yani kaynağı psikolojik kökenli bir problemdir. Ne zaman uyku probleminden söz edebileceğimiz konusunda ise, değişik uzmanların farklı görüşleri vardır. Richman, eğer bebek ya da çocuk geceleri 5 ya da daha fazla kez uyanıyorsa ve uyandığında en az 20 dakika uyanık kalıyor ya da anne babasının yatağına gidiyorsa ve bu durum en az 3 aydır devam ediyorsa, burada uyku probleminden söz edebileceğimizi belirtir. Zuckerman ise, bebeğin geceleri 3 seferden fazla uyanıp, yeniden uyumasının en az 1 saati aldığı durumlarda uyku problemi olduğunu STRESLİYSE…Özellikle doğum öncesi ve sonrası stresli günler geçiren annelerin bebeklerinin uykuda sorun yaşadıklarını görürüz. Bebek uyuyamayarak, ağlayarak, uyanarak, sürekli annenin varlığını arayarak, aslında kendisi ile ilgili bir sıkıntıyı dile getirir. Uyku sorunu olan bebeklerin uyuyamama nedenlerini anlayabilmek için öncelikle bebeğin içinde büyüdüğü ailenin dinamiklerini anlamak gerekir. Aile içi dinamiklerin başında anne babanın yaşam biçimleri, onların bireysel tarihleri ve aralarındaki ilişkinin niteliği gelir. Bebeğin uyuyamamasında etkili olabilecek değişkenler üzerine düşünmeden, ailelere bir takım genel geçer önerilerle gitmek genellikle yardımcı olmadığı gibi, anne-babanın kendilerini bebekleri karşısında daha yetersiz ve çaresiz hissetmelerine de neden AYRILABİLMEKTİR!Genel anlamda baktığımızda aslında uyku bir ayrılma, bir veda ediştir. O yüzden de bebek ya da çocuk için "iyi geceler" ile "hoşça kal" aynı anlama gelir. Uykuda sorun yaşayan bebeklerin özellikle annelerine bağımlılık geliştirerek her türlü ayrılmaya da tepkili olmaları sadece bir tesadüf değildir. Ayrılamama, bağlılık yerine bağımlılık geliştirme başta anne ve bebek arasında değişik nedenlerle geliştirilememiş olan "bağlanma" ile ilgilidir. Bağlanma deneyimi, anne ve bebek arasında doğumdan hemen sonraki ilk haftalarda geliştirilmesi beklenen güven ilişkisidir. Zor geçirilen bir hamilelik, doğumdan sonra kadının yalnız kalması ya da kendisini yalnız hissetmesi gibi nedenler annenin bebeği ile keyifli zaman geçirip birbirlerine bağlanmalarına engel olur. Başta annesi aracılığıyla dünya ile tanışan, algılayan bebeğin kendini güvende hissederek içselleştireceği anne, yalnız olduğu zamanlarda kendi kendisine kalabilmesini, güvende hissetmesini sağlar. Bebek böylece bağımsızlaşabilir, ilerki yıllarda da kendi kendisine yeten bir çocuğa sonra da bireye dönüşür. Yeni deneyimler, yeni ortamlar onu korkutmaz. Uyku problemi olan bebeklerin büyük bölümünün anne ya da babalarının ya çocukluklarında ya da halihazırda uyku problemlerinin olması da üzerinde durulması gereken bir başka anlamlı UYUMUYOR?Uyku problemi üzerine düşünürken, sorunu çok etraflı ele almak ve bebeğin uyuyamayarak neye direnç gösterdiğini, ağlamaları ile neyi anlattığını anlamak gerekir. Bu elbette zaman alan bir süreçtir. Oysa, genellikle anne babalar içinde bulundukları stresin neden olduğu çaresizlikle birlikte haklı olarak kesin sorularla gelip, net cevaplar almak isterler. "Uyanınca yatağından almalı mıyım? Yoksa ağlayarak onu kendi haline mi bırakmalıyım?.." gibi. Oysa bu soruların kesin bir cevabı yoktur. Bunun nedeni ise her bebeğin ve onun içinde doğduğu aile ortamının farklı gidişin; yani uyumadan hemen önce bebeğin neler yaşadığının, gününü-günlerini nasıl geçirdiğinin uykusu üzerinde belirleyici önemi vardır. Biz yetişkinler için geçerli olan kural bebekler için de geçerlidir. Şayet stresli bir gün geçirdiyseniz ya da yaşamınızda önemli değişiklikler oluyorsa, uykularınız da bundan direkt olarak etkilenir, başka bir deyişle "mışıl mışıl" uyuyamamaya başlarsınız. İşte bebekler için de durum aynıdır. Dolayısıyla, her bebeğin gereksinimi diğerinden farklıdır. Sözgelimi, uyandığında bir süre ağladıktan sonra kendini genel anlamda güven içinde hisseden bebek bir süre sonra kendiliğinden uyuyabilirken ve onun yatağından alınmaması doğru iken, bir başka bebek için durum farklı olabilir. Burada asıl önemli olan bebek uyandığında ne yapılması gerektiğinden çok, bebeğin uyumasına engel olan faktörlerin anne baba tarafından fark ALARM!Uyku problemi, anne, baba ve bebek arasındaki ilişkideki birtakım belirsizliklerin varlığını da anlatır. Sözgelimi, eğer anne ya da baba bir ayrılığın neden olduğu hüznü yaşıyorsa ya da genel anlamda depresif bir duygu durumu içinde ise, bebeğinin uyuması için yapılan hazırlık kendisine dayanılmaz gelebilir. Ve kendisinin bile farkında olmadığı bir sabırsızlık içinde olabilir. Bebeğin hayatında beslenme ve uyku birbirini etkileyen çok önemli iki temel etkinliktir. Bazı durumlarda anne babalar bebeğin uyanarak aslında neye ihtiyacı olduğunu karıştırırlar. Bebeğe acıkmadığı halde memenin verilmesi bu kez bebeğin sonraki gün ve haftalarda beslenme düzenini de uyku sorunu yaşayan bir bebek, anne ve babayı çok yorar, hatta aralarındaki ilişkiyi bile etkileyecek duruma gelebir. Böylesi bir durumda anne babanın birbirlerine destek olarak sorunun üzerine gitmeleri ve sorunun devamı halinde mutlaka konunun uzmanından yardım almaları gerekir. BEBEĞİ UYKUYA HAZIRLARKEN...- İdeal olan sadece ilk haftalarda bebeğin yatağının anne babasının odasında olmasıdır. Çünkü bebeğin anne babanın varlığını hissetmeye onların seslerini, soluk alışverişlerini duymaya ihtiyacı vardır. Ancak ilk haftalardan sonra bebek mutlaka kendi odasına Bebek her ağladığında yanına giderek yatağından almak yerine, bebeğe kendi kendine yeniden uyuyabilmesi için zaman verilmesi gerekir. Şayet bebek yine uyuyamamışsa yanına giderek onunla konuşmak, varlığınızı ona hissettirerek bebeğinize bağımsız bir şekilde uykuya dalabilmesi için gerekli olanağı ona vermiş Uyku konusunda bir başka önemli noktada uykuya gidişin bir seremoniye dönüştürülmesidir. Belirli bir uyku saatinin ve rutinin sağlanması bebeğin bir sonraki davranışı öngörerek kendisini bir sonraki adıma hazırlamasını Uyku vakti ve bebeğin uyuduğu oda daha çekici bir hale getirilebilir. Uyku öncesi yapılanlar bir tür seremoniye dönüştürülebilir Banyo, pijamaların giyilmesi, öykü okunması gibi…- Uykudan hemen önce geçirilen hazırlık sürecinin huzurlu ve sessiz olması sağlanabilir. Bebeğin en sevdiği oyuncak ya da battaniyesi gibi bir objeyi kendisini güvende hissetmesi için bebeğinizin yanına Eğer bebeğinizin huzursuz olduğunu düşünüyorsanız, gün içinde bebeğinize daha fazla ilgi verip keyifli zaman geçirmeye çalışın. Etkili olabilecek bir başka yöntem de bebeğinizin rahatlamasını sağlayacak bebek masajı Sallayarak uyutmayı ise, kesinlikle yapmayın. Çünkü bu şekilde bebek, hem sersemliyor, hem de kendi kendine uyumayı öğrenmesine imkan tanınmamış oluyor. Bebek, ne kadar doğal yolla ve kendi kendine uyursa, o kadar sağlıklı… Üstelik, bebek sallanmayı oyun olarak da algıladığından, annne karnındayken bu deneyime aşina olduğundan bundan keyif duyuyor, bunu oyun sanıyor. Ve kendi kendine uyuma disiplinini edinmesi de gecikmiş oluyor.

yeni dogan bebek yutkunma zorluğu